NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
الْقَعْنَبِيُّ
عَنْ مَالِكٍ ح
و حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ يُونُسَ
حَدَّثَنَا
مَالِكٌ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
الْقَاسِمِ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
كُنْتُ
أُطَيِّبُ
رَسُولَ اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لِإِحْرَامِهِ
قَبْلَ أَنْ
يُحْرِمَ
وَلِإِحْلَالِهِ
قَبْلَ أَنْ
يَطُوفَ
بِالْبَيْتِ
Âişe (r.anha) demiştir
ki:
Ben, Rasûllullah (s.a.v.)'e
ihram'a girmesi için ihramdan önce, ihramdan çıkması için de Beyt'i tavaf
etmeden önce koku sürdüm."
İzah:
Buhârî, hac, libâs;
Müslim, hac; Tırmizî, hac; Nesâî, menâsîk; ibn Mâce, menâsik; Dârimî, menâsik;
Muvaltâ', hac; Ahmed b. Hanbel, VI, 39, 98, 108, 130, 162, 175,
181, 186, 192, 200, 207, 209,
214, 237, 238, 244, 245, 254, 257.
Hacca niyet eden bir
kimseye, kadınla cima, dikişli elbise, kara avcılığı, koku sürünme, tırnak
kesme ve benzeri fiiller yasak kılındığından, hacca niyet etmeye
"ihram" adı verilmiş. Bu bakımdan metinde geçen "ihrama
girme" sözüyle hacca niyet etme mânâsı kasdedilmiştir. Bir başka tabirle
ihram; harama girmek, "hılF'de ihramdan çıkmak demektir. İhramdan çıkan
bir kimseye ihramh iken haram kılınan şeyler tekrar helal kılındığından
ihramdan çıkmaya bu isim verilmiştir.
Metinde geçen
"koku sürdüm" sözünden maksat, hacca veya umreye niyet edeceği için
bedeninin ve elbisesinin bir kısmına güzel kokulu misk sürdüm demektir. Bu
ifade Nesâ î'nin rivayetinde; "Resûlullah'a (s.a.v.) ihrama girerken ve
ihramdan çıkacağı sırada kendi ellerimle güzel koku sürdüm."[Nesâî,
menasîk] şeklindedir.
Metindeki "Beyt'i
tavaf" kelimesinden maksat "tavaf-ı ifâza" da denilen "tavaf-i
ziyâref'tir. Bilindiği gibi hacıların Arafat'tan indikten sonra yaptıkları bu
tavaf, haccın rükünlerinden olup bunun dört şavtı her hac edene farzdır.
"Akabe cemresi atılıp, kurban kesildikten ve tıraş olunduktan sonra ve
tavafı ziyaretten önce her hacı adayı için cinsî münasebetin dışındaki hacla
ilgili bütün yasaklar helâl olur. Buna "et'tehallülu'l-evvel = birinci
helâl" denir. İşte Hz. Âişe'nin Hz. Nebie koku sürmesi bu esnada
olmuştur.
Müslim'in bir
rivayetinde de bu hadis "Ben, Resûlullah (s.a.v.)'i ihrama girmezden
evvel bulabildiğim en güzel koku ile kokulardım, sonra ihrama
girerdi."[Müslim, hac] şeklinde geçtiğinden fiili yardımcı fiil olarak
kullanıldığı zaman tekrar ifâde edip etmediği ulemâ arasında ihtilâf konusu
olmuştur. Bu sebeple bazıları fiilinin yardımcı fiil olarak kullanıldığı zaman
tekrar ifade ettiğini söyleyerek bu hadisten "Bir ihram için birkaç defa
koku sürünmekte bir sakınca olmadığı" hükmünü çıkarmışlardır. Bazıları da
Hz. Âişe'nin, Resûlullah (s.a.v.)'a bir defaya mahsus olmak üzere Veda
Haccı'nda koku sürdüğünü delil getirerek "( dit ) fiili yardımcı fiil olarak kullanıldığı
zaman tekrar ifade eder" diyenlerin görüşünü reddetmişlerdir. İbn Hâcib
birinci görüşü müdafaa ederken, İmâm Fahruddîn Râzî de ikinci görüşü
benimsemiştir.
Ehl-i tahkik ulemâdan
bazılarına göre tekrar ifade eder. Fakat tekrar ifade etmediğine dair bir
karine bulunduğu zaman, tekrar ifade etmediği anlaşılır. Hanefî imamlarından
Aynî de bu görüştedir. Bu mevzudaki Müslim hadislerinin bazılarında bu ifadenin
"kokulardım" şeklinde geçmesi, fiilinin tekrar ifade ettiğine ve Hz.
Âişe'nin resûl-i Ekrem'i ihramdan önce birkaç defa kokulamış olduğuna bir
karine teşkil etmektedir.